Karışık Zamanlardan

En sevmediğim şey şu  konuya nasıl başlayacağım  durumu yahu acaba ne yazsam da nasıl başlasam cümleye diye düşünüp duruyorum ,bütün yazılarıma baktım hep aynı şey   her  postumun  başlayışı saçma olmuş :D
Ben bu işten anlamıyorum sanırım ,  yazarken bir yandan da düşünüyorum neden blogum var acaba diye ,sonuçta  yazı yazma işinde bu kadar vasatken blogumun olması kadar saçma bir durum olamaz  sanırım ...
İki üç gündür  bloguma girmek içimden gelmiyor  aslında hiç bir şey yapmak istemiyorum boş boş bakıp etrafa sonrasında  çıkıyorum.Tembellik ve üşengeçlik ruhuma işlemiş.Dün yine böyle  üşengeç ve tembelken kendimi dinleme şansına  sahip oldum.Kolay kolay kendimi dinleyemem hayatımı düşünmeye başladığımı fark ettiğim an başka şeyler düşünmeye çalışırım bi  kasvet çöker üzerime daralırım.Bu bi nevi kendimden ve gerçeklerden kaçma yöntemi olarak da  söylenebilir.Her neyse dün  son dört yılımı  degerlendirme fırsatı  buldum ve sonuç sıfır aslında ben sıfırım ,elle tutulur hiç bir şeyim yok ne okul ne iş ne hayat,ne arkadaşlar  hiç bir şeyim yok benim,ama çok tuhaf  çok mutluyum böyle huzurluyum...Sonra düşündüm neden kimseyi sevmiyorum ben neden hiç bir şeyden zevk almıyorum...ve sonra fark ettim ki aslında ben kendimi sevmiyorum yani kendimle barışık bir insan değilim ..Neden böyleyim bilmiyorum kendime  sormayı da düşünmüyorum ve arayış içerisinde de değilim . Sanırım bir süre daha  üzerimde ölü topragıyla gezmeye devam etcem...Arkadaşlar ben sanırım ölmüşüm de kimsenin haberi yok...


Paylaş

Melisa

    Google ile yorum yap!
    Facebook ile yorum yap!

0 yorum:

Yorum Gönder

Bir düşüncen varsa eğer söyle bana ?

Blogger tarafından desteklenmektedir.