Makyaj Blogu Yazmanın İpuçları
Blog Fotoğraf Çekimleri
Güzellik / Makyaj Blog Yazmanın İpuçları ismiyle oluşturduğum yazı dizimin bu seferki konusu, blog fotoğraf çekimleri. Eğer blog sayfam; bir sinema, kitap, yemek blogu olsa idi, sürekli çekim değişiklikleri ile renklendirmek durumda kendimi hissetmezdim. Ama bir okuyucu olarak bile güzellik konsepti ile yol alan bir blog sayfasının, renkli çekimleriyle oluşturduğu görseller beni o blog sayfasına daha fazla çektiğini itiraf etmeliyim. Fotoğraflar ve görseller, bir blogun mihenk taşıdır. Kuvvetli içerik, güzel sunulan görseller ile birleştirilirse, işte o blog her zaman takip edilen seviyeye çıkar.
 |
| Makyaj Blogu Yazmanın İpuçları - Blog Fotoğrafları |
Blog fotoğraflarında, fotoğraf kalitesi önemli mi? Bulanık fotoğraflarla blog yazılsa ne çıkar? Peki çekim mekanlarını değiştirirsek neler kazanırız? Değişmek zorunda mıyız? Blog fotoğrafları çekim önerilerim neler? Merak ediyorsanız veya bir blog yazarı olup fikir almak istiyorsanız, fotoğraf çekim ipuçlarımla beraber tüm ayrıntıları sizinle bu yazımda paylaşacağım.
Blog yazmak, aslında hem çok keyifli hem de çok emek isteyen bir uğraş. Çünkü olay sadece blog panelini açıp iki kelam sıralamak değildir. Öncelikle kendi çekimlerimizle blogda konu oluşturmak için bol bol fotoğraf çekmek gerekir, sonra o fotoğrafları tek tek seçmek, daha sonra bloga uygun hale getirmek, ardından blog panelinden nitelikli yazılar yazmak, son bir kontrol ile de yayınlamadan önce yazıda ve fotoğraflarda düzenlemeler yapmak ve en nihayetinde blogda yayınlamak. Ama olay bunlarla da bitmiyor, sonra da tüm sosyal medya hesaplarımızdan hazırladığımız konularımızı duyurmak da mühim.
Fikrimce, fotoğraf ve görseller bir blog için bir hayli önemli. Yazımın başlangıcında belirttiğim gibi görseller bir blogun mihenk taşıdır. Aslında biz blog yazarlarına ilk ilgi, fotoğrafların amatör ruhunun güzel pozlanmasının dikkat çekici hale gelmesiyle başlıyor. Örneğin bir blog yazarı düşünün, mesela Mac Riri Woo ruju blogunda tanıtıyor olsun (bu arada bu ruju da ayrı severim) Ama blog konusunda, Mac Riri Woo 'nun fotoğrafını çekmek yerine Mac'in kendi sitesindeki görseli alıp kullanarak konu hazırlıyor. Bir kere böyle bir konu ile beni bir okuyucu olarak blog sayfasına çekemez, aksine blogdan soğutur. Makyaj veya bakım ürünleri hakkında fotoğraf olmaksızın sadece düşünceleri öğrenmek kötü değildir, ama onun yeri bloglar değil forumlardır. Düz bir görselle öğrenmek istersem de zaten kadın dergileri bunun için gayet yeterli. Bu şekilde makyaj ürünü yorumu olacaksa, o halde forumlardan veya kadın dergilerinden okumak daha mantıklı. Çünkü makyaj bloglarının, güzellik formlarından ve dergilerinden ayrılan en önemli dokusu, amatörlük ruhuyla hazırlanan fotoğraf çekimleri ve bu çerçevede yazılan yazılardır.
Blog çekimlerinde, özellikle ürün tanıtımlarında makyaj bloggerlarının 2 farklı stil içerisinde olduğunu gözlemliyorum :
1 - Çekim stilini hiç bozmadan, hep aynı formatta blog fotoğrafları çekenler
2- Değişiklikler yaparak yol alanlar
Blog tarzınızı hiç bozmak istemiyor olabilirsiniz, bu belki okuyucu sıkabilir fakat sizin bir stilinizin de olduğunu gösterir. Aslında bu iyi bir şeydir. Hep aynı parfümü kullanmak gibidir, imzadır bir nevi.
Ancak ben yıllar yılı aynı parfümü kullanamıyorum, çünkü çok feci sıkılıyorum, ruh halim değişiklik istiyor ve farklı parfümleri de merak ediyorum. Bu tutumun sadece parfümlere değil, hayatımın her ayrıntısına has özellikte. O yüzden blogda da farklı çekimlerden yanayım. Yani eğer deniz kıyısında zamanım varsa, miskinlikten sıyrılan bir ruh içerisindeysem çekimlerimi sahilde yapabilirim, eğer güneşli bir günde vaktim var ise çimenlikleri kullanabilirim veya eğer kapalı bir yerde isem ışık alan bir bölgeyi seçip masa üzerinde de çekimler yapabilirim. Bulunduğum yer ve zamanıma göre fotoğrafları renklendirmeyi seviyorum.
Aynı kalmak veya değiştirerek çekimler yapmak, bu tamamen size bağlı. Kendinizi hiçbir şey için zorlamayın. Siz nasıl rahat yazıyorsanız, blog yazılarınız o şekilde hazırlamanızı öneririm. Çünkü inanın, blog yazarının enerjisi ne ise blog sayfasına da onu yansıtıyor. Bu tıpkı kitaplar gibi. Yazarın duyguları bize romanlarıyla nasıl geçiyorsa, özgün bloglar için de bunun aynı şekilde olduğunu düşünüyorum. Zaten böyle olduğu için de, blog dünyası artık daha fazla ilgi görür hale geldi. Tabii güzellik blogları, edebi nitelik kazanma kaygısı taşımazlar veya hayattan dersler tadında kurgulanmadığı için his geçme seviyesi açısından daha düşük seviyede ama yine de ben bir bloga bakarak yazarı hakkında pek çok ayrıntı keşfedebilirim.
Fotoğraf çekim konusunda, kendi tecrübelerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Belki size ufak da olsa faydası dokunur.
Bulanık Fotoğrafa Hayır
Herkes şahane fotoğraf makinesine sahip olmak zorunda değil ama fotoğrafları üstün kalite olmasa da, çok alt kalite ne yazık ki bir blogu, özellikle de bir makyaj blogunu, kafadan negatife götüren bir olumsuzluktur. Ne yazık ki, ne kadar güzel yazarsanız yazın, ne kadar çok konu yaparsanız yapın, blog fotoğraflarınız bulamaç bulamaç ise, sonra niye tıklanmıyor benim blog sayfam demeniz kaçınılmazdır. Çünkü bulanık fotoğraf, fazla iticidir. Belki siz orada harika bir ruj paylaştınız ve size de çok yakışıyor, ama siz ruju bulamaç foto kalitesi ile sunarsanız, blogunuzun hak ettiği ilgiyi de geri çekersiniz demektir. Benim bir DSLR makinem yok, çünkü çekim detaylarını öğrenecek zamanı veremiyorum, bu kötü bir durum tabii. Fotoğraf çekmeye ilgim olsa eminim ki büyük bir iştahla yapardım ama ben yazma kısmını seviyorum, fotoğraf çekmek beni çok uğraştırıyor. Ne yazık ki, blog için yardım aldığım sevdiğim insanlar da fotoğrafa ilgili değil. Bir nebze kız kardeşim benden daha ilgili ama onunla buluşmamız günlük telaşelerden çok kolay olmuyor. Bununla beraber sahip olduğum orta kalite makine işimi oldukça görüyor. Fiyat olarak uçuk rakamlar da vererek bir makine alabilirsiniz ama orta kalite bir fotoğraf makinesi blog için son derece yeterli. Zaten piyasadaki bilinir fotoğraf makinelerinin çoğu da fiyatının kalitesini tam veremiyor, marka parası veriyoruz çoğuna. Bu konuda, havadan sudan gösteriş olsun diye değil, gerçekten fotoğraf sanatına ilgili insanlarla konuşabilir, makine seçiminde daha doğru kararlar vermek için yardım alabilirsiniz.
Yakın Çekim Yapın
Özellikle tekli tanıtılan ürünlerde olabildiğince yakın çekim yapmak daha hoş görsellik sunuyor. Çünkü geniş açılı çekilmiş bir kozmetik ürünü, o fotoğrafta kayboluyor resmen. Bana kalırsa, çoklu ürün çekimlerinde de yakın çekim daha hoş sonuçlar veriyor. Tanıtılan ürüne odaklanılması için, yakın çekim çok mühim. Netliği kaybetmeden olabildiğince yakın çekimler yapmanızı kesinlikle öneririm. İnanın, blog fotoğraflarında bu çok etkili bir detay sunuyor.
Ferah Arka Planlar Seçin
Kozmetik fotoğraflarında yapılan en büyük yanlışlık, siyah veya koyu renk arka zemin kullanılması. Bunu bir yanlışlık olarak görüyorum, çünkü bir makyaj blogu çok siyahlara karalara bürünürse, blogunu fazlasıyla göz yorucu hale itecektir. Bu da okuyucu üzerinde blogda gezinmek yerine, "lütfen göz sağlığınız için blogumdan bir an önce çıkın" mesajı veriyor. Tabii bu mesajı bloggerın kendi rızasıyla verdiğini kast etmiyorum ama siyah, bordo, koyu renkler hem çok sıkıcı duruyor, hem de kozmetik ürünün ilgi çekici halini resmen sömürüyor. Fotoğraflarımızda ve blogdaki genel tasarımda koyu renklerin hakimiyetinden vazgeçmek daha iyi bir seçenek. Üstelik tanıttığımız makyaj ve cilt bakım ürünleri çoğunluk olarak açık renkli ambalajlar içerisinde bulunuyor. Bu yüzden siz siyahlar içinde açık renkli bir ürünü çekerseniz, kontrasttan dolayı fotoğraftaki hataları da çok net gözler önüne sermiş olursunuz. Yani hem fazlasıyla göz yorucu, hem de hataları daha affetmez kıvamda sergilemiş oluyorsunuz demektir. Yine de ben bu stilimle mutluyum diyorsanız, tabii ki tercihinizi o yönde yapmak size kalmış.
Farklı Arka Fonlar Kullanabilirsiniz
- Bu tamamen sizin yaratıcılığınızla ilişkili aslında. Mesela o gün bir sitede gezinirken, Physicians Formula bir şarap kadehinin içerisinde BB krem ve pudra gibi ürünlerini koyan bir görsel reklamı hazırlamıştı ki tek kelime ile bayıldım! Çok güzel ilham. Böyle şeyler yapabilirsiniz.
- Şekerleme ürünleri kozmetiklerle inanılmaz hoş bir tatlı uyum sağlıyor. Jelibon, minik bonibonlar, şekerler ürünlerin yanında çekim için kullanılabilir. Yine meyveler, çok canlı renklere sahip oldukları için özellikle de meyvelerin de konu alakası var ise şahane uyum olur. Örneğin, portakallı bir kozmetik ürününde portakal dilimlerinin eşlik etmesi gibi.
- Sahil kenarı müthiştir. Deniz, kumsal, dalgalar vs. İmkanınız var ise deniz fotoğrafları çok iç açıyor doğrusu.
- Çimenlikler. Çünkü fotoğrafa müthiş bir tazelik havası veriyor.
- Vintage fonlar. İtiraf etmek gerekirse, ben bu akımı çok sevenlerden değilim ama gerçekten çok başarıyla yapanlar var, bu tarz fotoğraflar daha özgün ve farklı doku sunuyor okuyucuya. Eğer başarılı vintage çekimleriniz var ise, kesinlikle devam edin derim, farklı bir tat katıyor bloga.
- Kazaklar, havlular, elbiseler, yastık kılıfları, yatak örtüleri.... Fonunuz aslında sınırsız. Yakınlaşarak fotoğrafları çekeceğiniz için, bir kazak bile fotoğraf kompozisyonunuza uygun fon olacaktır. Çünkü önemli olan hoş bir görsel hava katmaktır. Siz söylemedikçe hiç kimse kazak,elbise, örtü üstünde fotoğraf çektiğiniz anlayamaz. Önemli olan hoş bir kompozisyon yakalamaktır.
- Özel fonlar kullanabilirsiniz. Kırtasiye ciltleri, numunelik fon satan ev malzeme yerleri, kaliteli kartonlar vs vs vs...
- Amerikan servislerini kullanabilirsiniz. Çünkü yakın çekim olacağı için, onun bir Amerikan servisi olduğu anlaşılmaz bile, fon için gayet ilgi çekici Amerikan servisleri bulabilirsiniz.
- Makyaj masanızı kullanabilirsiniz. Ki ben ağırlıklı olarak beyaz masamdan yardım alıyorum.
- Ahşap zeminleri kullanabilirsiniz.
vs vs vs....
Ev Yapımı Lightbox Videoları
Ben blog fotoğrafları için bir düzenek kurmadım. Çünkü buna evim müsait değil. Müsait olsaydı da böyle bir şey yapacağımı sanmıyorum. Sadece bir ara, Youtube 'da "Homemade Lightbox" yapımını araştırıp kendime ufak çapta bir şey yapmıştım. (linkinden videolara ulaşabilirsiniz) Fakat bana göre değilmiş böyle uğraştırıcı şeyler, bunu anladım. Güneş alan yerde masamda çekmek kafi geliyor bana. Ama sizin için lightbox daha uygunsa, öyle bir şey kullanabilirsiniz. Lightbox için ışık kaynakları çok önemli. Mesela ben kullandığımda tek değil iki masa lambasından yardım almıştım. Lightbox yapacaksanız, çok büyük olmamasına dikkat etmenizi öneririm. Çünkü ne kadar büyük olursa, ışık kaynağı sağlamak da ev içinde o kadar zor oluyor.
Işık Işık Işık
Fotoğraf demek ışık demek, ışık demek fotoğraf demek. Bir fotoğrafın netliği, renklerinin iyi çıkışı ve kalitesi bakımından ışık çok önemlidir. Yapay ışıkla uğraşmak amatörlükten biraz daha fazlasını istediğini tecrübe ettim. Bu yüzden olabildiğince, fırsat ne kadar var ise o kadar güneş ışığından yararlanmak en güzeli. Eğer güneş alan bir alana sahipseniz, güneş ışığı arkada olacak şekilde ürünleri konumlandırın.
Fotoğrafları Düzenlemeyi İhmal Etmeyin
Karmaşık programlar ya da daha sade olanlar ile mutlaka fotoğraflarınızı düzenleyin. Karanlık fotoğraflar yerine iç açıcı fotoğraflar için, onlara biraz aydınlık verin. Kontrast ayarlarıyla oynayın. Ürünlerin görüntüsünü bozarım diye düşünmeyin, elinizin ayarınız hafif tutarsanız o fotoğrafa sadece biraz ışık vermiş olursunuz. Aksine bunu yapmazsanız, çok karanlık ve gri fotoğraflarla ürünün asıl kendinden uzaklaştırırsınız. Ufak değişiklikler ile nasıl ferah fotoğraflar yapılıyor, şaşıracaksınız. Hatta daha önce, özel olarak şuradaki linkte bu konuya değinmiştim.
Fotoğrafçılardan da Yardım Alabilirsiniz
Fotoğraf alanında biraz daha uzmanlaşmak istiyorsanız, bir fotoğrafçıdan yardım alabilirsiniz. Yapay ışık, ışıkları yumuşatma, sıcak-soğuk ışık dengesi vs teferruatlı konuları öğrenerek, birazcık da para dökerek daha kaliteli işlere imzanızı atabilirsiniz. Bunun için özel kurslar var ama ben Türkiye'de tüm kursların hebele hübele tarzından öte gidemediğini bildiğim için, kurslara çok sıcak bakamıyorum. Tam olarak paranızın karşılığını veren bir kurs yeri bulmak ülkemizde neredeyse imkansız. Çünkü ülkecek, önce para sonra hava olayını ne yazık ki her sektörde geçerli hale getirdik, insan yaşayarak öğreniyor. Yine de iyi bir araştırmayla güzel yerler belki bulabilirsiniz. Kurslardan hariç, direkt olarak fotoğrafçılar da (tabii ki onlardan ürün almanızı teşvik ederek) yardımcı oluyorlar. Özellikle ne nerde kullanılır, hiç bilginiz yok ise fotoğrafçılar doğru adres. Meraklı iseniz size uygun olan yolları bir şekilde keşfedersiniz zaten. Ama açıkçası benim pek merakım yok, bu tamamen ilgi meselesi.
Gördüğünüz gibi bir blog yazmak sadece kelimeler üzerine kurulu değil, aynı zamanda amatör de olsak ufak çapta bir fotoğraf bilgisi de istiyor. Çünkü güzel bir blog, baya uğraş istiyor, öyle arsız bir yanı var. Seviyorsanız emek gösterin bence, karşılığını alsak da almasak da size yazmak keyif katıyorsa, hiçbir olumsuz gücün sizi bu keyiften alıkoymasına izin vermeyin. Blog uğraş istiyor, özen istiyor, değişiklik istiyor. Ama bana sorarsanız her haliyle keyif ve mutluluk sağlıyor.
Bir önceki Makyaj Blogu Yazmanın İpuçları köşemde,
blog konularına neler kattığından söz ettim. Dilerseniz o yazıma da göz atabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder
Bir düşüncen varsa eğer söyle bana ?