Makyaj Blogu Yazmanın İpuçları
Yeni Bloggerlara Öneriler
 |
| Makyaj Blogu Yazmanın İpuçları - Yeni Bloggerlara Öneriler |
Güzellik / Makyaj Blog Yazmanın İpuçları ismiyle oluşturduğum yazı dizimin bu seferki konusu, yeni blog hazırlayan çiçeği burnunda bloggerlara ve hali hazırda bir blog sayfası olup daha fazla ilerletmek isteyen blog yazarlarına yönelik derlediğim önerilerimden oluşuyor. Blog isim seçimi ne kadar önemli? Peki ya blog yazma hevesinizin kırılmaması için neler yapmalı? Başarılı bir blog için hangi iki unsur aynı anda bulunmalı? Değişmek ve gelişmek gerekli midir? Kendinize okuyucu gözüyle bakıyor musunuz? Sosyal mecralarda dedikodu yapmak size neler kaybettirir? Blogdan para kazanmak gayesi ne kadar gerçeğe dönebilir? Bu soruları merak ediyorsanız, sizin için hazırladığım bu yazıya göz atabilirsiniz.
Yeni Bloggerlara Öneriler #1 : Blog İsim Seçiminiz Çok Önemli
Eğer bir makyaj/güzellik blogu yazacaksanız, blog isminizde "makyaj" geçmesi sizi diğer bloglara kıyasla +5 öne çıkaracak demektir. Hatta hali hazırda bir blog sayfanız var ise de o ismi ister blog panelinizden değiştirerek ister yepyeni bir alan adı (domain) alarak değiştirebilirsiniz. Her ikisi de, bir süre blogunuzda hit kaybına yol açar ancak artık geçişler daha hızlı olup aramalardaki yerini daha hızlı alabiliyor. Blog sayfanızın içeriğine göre isim seçmek inanılmaz mühim, ben bunu şimdi anlıyorum. Ancak bu bilgiyi bilerek bir isim almış olsaydım da yine blog ismimi seçerdim. Çünkü ben blogu tamamen keyif aracı olarak görüyorum. Ama şu bir gerçek ki, blogunuzdaki içeriğinizle alakalı isimler seçmek Google açısından çok çok çok önem arz ediyor.
Bu kıstasta dikkat edilmesi gereken; blog sayfanıza makyaj, kozmetik, güzellik vs bu tarz kelimelerin geçtiği bir isim almayı planlıyorsanız, çok yüksek ihtimalle aradığınızı bulamayacaksınız. Çünkü internet dünyasında birçok isim çoktan alınmış durumda. Hatta bunun için son harfi uzatanlar var ama bence o şekilde de olmak da yaratıcılıkltan çok uzak, sanki aslın kuyruğuymuş gibi sizi gösterebilir. Örneğin; Makyaj Evreni diye isim alacaksınız. (Şu anda boşta bir isim) Ve diyelim ki bu alınmış, siz eğer Makyaj Evrenii diye son harfini uzatarak bunu yaparsanız, birincisi bu haliyle akılda kalması çok zor hale gelir, ikincisi neden alınmış bir şeyde ısrar ediyorsunuz ki? Son zamanlarda bu tarz isimler çokça gördüğüm için bu konuya değinmek istedim. Daha güzel isimler almak varken neden böyle kuyruk isimlerin yapıldığını anlayamıyorum. Adınız ve soyadınız ile alınması ise tamamen sizin kararınız. Ama bu sizi sosyal hayatınızda zorlayabilir. Eğer bu benim için önemli değil derseniz de, okuyucu için önemli. Çünkü bugün herhangi bir okuyucuya "isim-soyisimle açılmış blogları sayar mısın?" diye sorduğunuzda en fazla 3-4 blogun ismini söyleyebilir. Ama "takip ettiğiniz güzellik bloglarını sayar mısın" denilince, yarattığımız blog isimleri aklında daha çok kalacağı için tak tak tak sıralar. O yüzden isim ve soyisimle akılda kalmak zordur, hele ki isim ve soyisminizin bir albenisi yoksa. (Albeniden kastım, ismin güzel ya da çirkin oluşu değil, dikkat çekiciliği ile akılda kalmasını kast ediyorum)
Yeni Bloggerlara Öneriler #2 : Hevesinizi Hiçbir Şeyin Kırmasına İzin Vermeyin
Yeni bir blog sayfası açtığınız zaman doğal olarak daha çok okunmak, bol bol tıklanmak ve bununla birlikte blog kimliğinizin artmasını isteyeceksiniz. Pek tabii ki bu çok doğal bir istek ve bir o kadar tatlı bir heves. Ama şunu unutmayın 5 konu yaptınız diye hiç kimse sizi fark edemez. Bu hayalin gerçek olması için ancak "ünlü simaların kızı/oğlu" olmanızla mümkün. O yüzden eğer siz de benim gibi bu uğraşa tamamen hobi uğruna adım attıysanız, bilmelisiniz ki çabuçak okunup tüketilen bir platformda bilinir olmak çok zaman ve emek istiyor. O yüzden "neden okunmuyorum, neden hitim bu kadar düşük, neden bana sorular gelmiyor" vs diye düşünmek yerine gerçekten bir blog yazmayı isteyip istemediğinizi sorgulayın. Eleştiri olarak gelen yorumlar yapıcı değilse, kafanıza çok takmayın. Sizin özenle ve emek dökerek yazdığınız bir yazıya, daha yazıyı bile doğru dürüst okumadan kırıcı yorum yapanlar oluyor, olacaktır da. Siz de haklı olarak böyle bir negatif durum yaşamak istemiyor olabilirsiniz. Ama kötü yorumların üzerinde çok durmayın. Affedici olun, boş verin gitsin. Siz kendinizi bildikten sonra başkalarının ne dediği çok önemli bir mevzu olamaz. Blog yazmak her anlamda çok sabır isteyen bir uğraş. Eğer yazma keyfiniz her şeyden üstün geliyorsa, o zaman hiçbir şeyin sizin hevesinizin kırılmasına izin vermeyin. Siz yazdıkça, blogunuz güncellendikçe sizi takip eden ve seven okuyuculara zaten kavuşacaksınız.
Yeni Bloggerlara Öneriler #3 : Dolu Dolu Yazmalı ve Görsellerle Desteklemelisiniz
Başarılı bir blogun tek sırrı, bu iki sihir cümlenin aynı anda olmasıdır. Aslında bu ikilinin ne kadar önemli olduğunu, daha önce bu yazı dizimin eski konularında sıkça değindim. Tekrar altını çizmek istiyorum. Bir blog sayfası en çok gücü, kelimelerinden alır. Yazmak bu işin önemli sırrı. Yazma becerisi olmayan bir insan blogda tutunamaz. Yazmakla birlikte görselleriniz de güçlü olmalı. Blogdaki fotoğraflarınız bulanık halde, çözünürlüğü yerlerde şekilde sunarsanız, ilgi çekici hale getirmezseniz kimse sizinle ilgilenmez. O yüzden çekimlerinizin ışığı, fotoğraflarınızın kompozisyonu çok çok önemli.
Yeni Bloggerlara Öneriler #4 : Biraz Değişiklik Yaparak Blogunuza İvme Kazandırın
Değişmek ve gelişmek zorundayız. Bu sadece blog sayfamız için değil, hayat için de öyle. "Hofff ben bu işi beceremiyorum" şeklinde söylenmek yerine, kendizdeki eksiklikleri fark edip, demek ki değiştirmem gereken bir şeyler var ve kendimi güncellemeliyim demelisiniz. Mesleğinizde de, ilişkilerinizde de, hayatınızın her mecrasında da ufak değişiklikler büyük farklar yaratır. Bloglara ise hız kazandırır. Değişimden korkmayın ve küçük küçük adımların yarattığı farklılığa şahit olun. Ruh hallerimizde sorunlar yaşadığımızda dahi psikologların öncelikli daimi önerisi "Biraz bakış açınızı değiştirin" mottosudur. Bloglarda da "farklı neler yapabilirim, ilgi çekici neler sunabilirim" tarzında düşünmeniz ve yaratıcı ruhunuzu biraz ön plana almanız size çok şey kazandırır.
Yeni Bloggerlara Öneriler #5 : Sosyal Mecralarda Dedikodu Yapmayın
Biliyorum, Türk insanı dedikoduyu birazcık fazla sever. Ve günümüzün modası da, sosyal mecralardan atar yapmak. Çünkü sosyal medya ortamı daha rahat, arkadan laf söyleyince alkışlanıyorsunuz bile. Hoşumuza gitmeyen veya şöyle olsa daha iyi olur dediğimiz konuları eleştirmek hepimizin hakkı ama bunu bir de okuyucu gözünden görün. Diyelim ki siz, x blog kişisiyle kendinizi rakip görüp laf çarpıtmaya çalışıyorsunuz. Ancak bu durum, blogunuz ve bilginiz için seven, sosyal mecralarda da takip etmek isteyen okuyucunuza karşı sizi aşağıya çeker. Onun sizi diğerlerinden ayırdığı özellik zamanla kaybolur ve bir bakarsınız okuyucunuz artık sizi takip etmez olur. Ben bile takip ettiğim ama işi gücü insanların dedikodusunu yapmakta öteye gitmeyen, ne zaman sosyal medya hesaplarıma girsem sürekli ama sürekli ona buna laf söyleyen insanları, biraz fazla boş biraz da fazla rahatsız edici bulup, bu yüzden üzülerek de olsa takipten çıktığım oluyor. Dedikodunun sizi kemirmesine izin vermeyin. Aksini yapın, yapıcı eleştiri olun. Dedikodu yapmak zaten hiçbir kültürde, hiçbir dinde iyi değil. Bu yönünüzü törpüleyerek yol almanız çok önemli. Böyle olmanız hem blogunuzun hem insanlığınızın artı hanesine yazılır.
Yeni Bloggerlara Öneriler #6 : Yazılarınıza Daha Çok Nitelik Katın
Niteliksiz yazmak, bir blogu en çok körelten zehirdir. Örneğin öyle yazılarla bazen karşılaşıyorum ki, bir kozmetik ürünün incelemesi yapılan yazıda bulmak istediğimi neredeyse son paragrafta görebiliyorum. Ondan önce yazılan 8 paragraf ruh halini ve gereksiz özel yaşamla ilgili mevzular anlatılıyor. Elbete ki robot değiliz ve zaman zaman önem gördüğümüz kişisel mevzularımızı blogda anlatabiliriz. Ama bunu dengelemek gerek. Tabii bu kişisel bir ayrımdır, blog sayfanızı yöneten sizsiniz ama bence bir kozmetik blogu gereksiz özel yaşam ve sürekli "canlarım, kuzularım, bugün böyleydi, şu oldu bu bitti, hadi sağlık olsun" vs olmamalı. Eğer öyle olacaksa, hayatın içinden tadında blog yazmak hem okuyucuya hem yazara daha keyif verecektir. Yazdığınız yazıların kime ne faydası dokunuyor, dışarıdan bir gözle bakın. Hatta daha objektif olacaksa, kişisel hayatınızda tanıdığınız ve yorumuna güvendiğiniz arkadaşlarınıza okutun. "Nasıl sence?" diye sorarsanız, sizi seven insanlar "aa çok iyi harikasın" diyecektir elbette. Onun yerine "Bu yazıda neler eksik, sen bir okuyucu olsan daha nelerden bahsedilmesini isterdin, eksikliklerimi söyle" tarzındaki sorularınıza dışarıdan bir yorum almanız daha doğru olacaktır. Hatta blog sayfanızda bu konuyla ilgili okuyucu yoklaması bile yapabilirsiniz, bunu nasıl yapacağınız ve değerlendireceğiniz size kalmış.
Yeni Bloggerlara Öneriler #7 : Blogdan Para Kazanmak İçin Blog Yazmayın
İlk istek yazma hevesiniz olmalı. Sonra kozmetiklere duyduğunuz renkli kıpırtı. Blogdan para kazanmak zor bir süreç ve Türkiye'nin bu konuda yabancı ülkelerin epey gerisinde olduğunu hatırlatırım. Reklam verenler reklam ücretini olabildiğince düşük tutuyor, hak ettiğinizin çok daha azı ile sizinle anlaşmaya çalışıyor. Hatta deyimi yerindeyse pazarlık yapıyor. Google Adsense ise yine en güvenilir kazanç sistemi. Keza Hürriyet Bumerang da öyle. Bumerang 'ın bir iyi tarafı ise, size para kazandırırken trafik sağlaması. Her ikisi de blogunuzun gücüne göre şekillenir. Blogdan para kazanma olayını, yeni başlayanlar itinalı bir şekilde rafa kaldırmalı. Maddi kaygı ile başlamak bu işin en yanlış adımı. Hatta bir güzellik blogu, çaktırmadan sizin cüzdanınızdan çok da fazla para yer. Düzenli para kazanmak için ya iyi bir yatırım yapmalısınız ya da sabrederek sarf etmelisiniz.
Benim önerilerim bunlardı. Blog yazmak bana muazzam bir keyif veriyor. Ama şu bir gerçek ki çok da zahmet istiyor. Blog yazma hevesinde olan insanları her zaman için destekleyip blog açmalarını öneriyorum. Yazmak insanı motive eder, ruha zenginlik katar ve dünyanın telaşesinden sıyırır. Eğer yazma hevesiniz var ise özgür bırakın.
* Önemsiz Not : "Blogum" mu "Bloğum" mu?
Blogum. ☺
Ayrıca, TDK bu konuda benden miskin.
Yabancı kelimelerin benliklerimize yerleşmesinden önce,
Türkçe karşılıklarını hızlıca bulup önermeli
ve kullanımı için olabildiğince teşvik etmeli aslında.
Yabancı kelimelerin benliklerimize yerleşmesinden önce,
Türkçe karşılıklarını hızlıca bulup önermeli
ve kullanımı için olabildiğince teşvik etmeli aslında.
0 yorum:
Yorum Gönder
Bir düşüncen varsa eğer söyle bana ?